TÜRK DÜNYASI'NIN BAŞŞEHİRLERİ örütbağı
ONUR ÇELİK örütbağı - uluslar arası ilişkileri
BAŞ-ŞEHİRLERİMİZ

 

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

 

 4.ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE DIŞ POLİTİKA 

  Kırgızistan, diğer Orta Asya Ülkeleri ile mukayese edildiğinde, güçlü ekonomik kaynaklara sahip bulunmaması sebebiyle, daima hassas dengeler politikası izlemek zorunluluğu içindedir.  Kırgızistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Akayev’in bölgede işbirliğini, ticareti, ulaşımı ve kültürel etkileşimi ön plana çıkartan “İpek Yolu Diplomasisi”ne atfettiği önem, esasında Kırgızistan’ın varlığını ve gelişmesini ancak komşuları ile barış ve dayanışma içinde ve bölgesel işbirliği aracılığıyla gerçekleştirebileceği stratejisinden kaynaklanmaktadır.  Ancak SSCB’nin gerek sınırlar gerek etnik yapı ve üretim kaynaklarının kullanımı açısından bölgede bıraktığı karmaşık miras ve komşu ülkelerdeki istikrarsızlık dönemin Cumhurbaşkanı Akayev’in bu stratejisini sürekli zorlamış ve Kırgızistan’ın istikrarlı bir ülke olarak gelişmesini güçleştirmiştir. Kırgızistan bağımsızlığından bu yana dış politika seçenekleri geliştirmede ciddi çaba sarfetmektedir.  Bununla birlikte bulunduğu istikrarsız coğrafya, ülke içindeki etnik farklılık, ekonomisi ve savunmasındaki zayıflık Kırgızistan’ın BDT çevresi dışına çıkmasına pek olanak vermemektedir. 4.1.Çok Taraflı İlişkiler Kırgızistan 178 ülke tarafından tanınmış olup 100 ülke ile diplomatik ilişki kurmuş durumdadır.   Kırgızistan’ın üye olduğu bazı uluslararası kuruluşlar aşağıda belirtilmektedir: BM, AGİT, Avrupa Atlantik Ortaklık Konseyi (AAOK), ECO, İKÖ, Dünya Bankası, IMF, ILO, Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası (EBRD), Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO), UNIDO, WHO, UNESCO, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC), İslam Kalkınma Bankası, Uluslararası Enerji Ajansı, Asya Kalkınma Bankası, BM Asya Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCAP), Dünya Ticaret Örgütü, Bağlantısızlar Örgütü (gözlemci).  Kırgızistan ayrıca, Kazakistan’ın girişimiyle başlatılmış olan AİGAÖK üyesidir. Şanghay Beşlisi oluşumu ile başlayan, 14-15 Haziran 2001'de Şanghay'da ve altıncı kez biraraya gelen, Çin Cumhurbaşkanı Jiang Zemin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, dönemin Kırgızistan Devlet Başkanı Askar Akayev, Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahmanov’un oluşturduğu "Beşli", Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un da aralarına katılmasıyla Şanghay Beşlisi Mekanizması'nın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne dönüştürüldüğünü açıkladılar ve zirve deklerasyonunun yanısıra "Terörizm, Bölücülük ve Aşırı Akımlara Darbe İndirmekle İlgili Şanghay Anlaşması"nı imzaladılar. Kırgızistan'da Faaliyet Gösteren Uluslararası Organizasyonlar: ADB, EBRD, EU-TACIS, GTZ, IMF, IOM, Japanese Center, Swiss Coordination Office, TICA, UNDP, UNICEF, USAID, WHO, UNHCR, UNESCO, ILO, World Bank, ICRK, ACCELS, USIA, OSCE   4.2.İkili İlişkiler Kırgızistan komşusu bulunduğu devletlerle iyi münasebetler ihdas etmeye ve bu dostane ilişkileri sürdürmeye, karşılıklı ticareti ve işbirliğini geliştirmeye gayret göstermektedir. Bu çerçevede, Kırgızistan kuzeyindeki güçlü komşusu Kazakistan ile ilişkilerine özel bir değer vermekte, bu ülkeyi, siyasi geleceğini bağladığı BDT’na yegane çıkış kapısı olarak görmektedir.  Kırgızistan ile Kazakistan arasında yakın siyasi ilişkiler bulunmakta ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Özbekistan ile ortak sınıra sahip olan Kırgızistan bu ülke ile ilişkilerinde temkinli ve işbirliğini geliştirmeye özen gösteren bir politika izlemektedir.  Kırgızistan’ın doğalgaz bakımından bu ülkeye bağımlı olması, coğrafi yapıdan kaynaklanan sınır sorunları ve ülkede yaşayan Özbek nüfusun varlığı ilişkilerin seyrini etkilemektedir. Kırgızistan doğalgaz ve petrol karşılığında Özbekistan’a su ve elektrik sağlamaktadır.  Ancak Özbekistan, doğalgaz boru hattındaki arızaları veya Kırgızistan’ın doğalgaz borcunu gerekçe göstererek zaman zaman doğalgaz sevkiyatını durdurmaktadır.  Buna karşılık Kırgızistan da enerji açığını kapatmak amacıyla, Kırgızistan içerisinde elektrik kullanımının arttırıldığını ileri sürerek Özbekistan’a yeterince su ve elektrik temin edemeyeceği yolunda açıklamalarda bulunmaktadır. Kırgızistan toprakları içerisinde bulunan Sokh Bölgesi Kırgızistan-Özbekistan ilişkilerinde pürüz oluşturmaya devam etmektedir.  Kırgız ve Özbek Başbakanları arasında 26 Şubat 2001 tarihinde Sokh Bölgesi konusunda bir Memorandum imzalanmıştır.  Memorandum’da Sokh Bölgesi’ne kadar uzanan yolun Özbekistan’a devredilmesi karşılığında Özbekistan’ın aynı miktarda başka bir toprak parçasını Kırgızistan’a vereceği hükmü yer almıştır.  Ancak, sözkonusu Memorandum Kırgız Parlamentosu’nda ciddi eleştirilere hedef olmuştur.  Bu çerçevede Kırgız Yasama Meclisi Memorandum’un Kırgız Anayasası’nın 55.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmiş, Kırgız Cumhuriyeti Başbakanı ise, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada Memorandum’un bağlayıcı bir özelliği bulunmayan bir niyet beyanı olduğunu ifadeyle, Memorandum’un eleştirilen maddesinin (Kırgızistan topraklarında yer alan Sokh Bölgesi’nin aynı miktarda toprak karşılığında Özbekistan’a devri) karşılıklı tedbirlerin eş zamanlı olarak uygulanmasıyla hayata geçirilebileceğini belirtmiştir. Tacikistan ile sınırı bulunan Kırgızistan’da terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar, yasadışı göç ve köktendinci hareketler gibi tehditlerin bu ülkedeki siyasi istikrarsızlıktan kaynaklandığı düşünülmekte ve Tacikistan’daki iç istikrarsızlığı bir tehdit olarak algılanmaktadır.  Ayrıca Tacikistan topraklarını kullanarak ülkeye giren Afganistan mahreçli uyuşturucu kaçakçılığı Kırgızistan’ı hem geçiş ülkesi hem de tüketim bağımlılığı açısından etkilemektedir.  Öte yandan, gerek Kırgızistan’ın güneyindeki Tacik nüfus, gerek Tacikistan’ın kuzeyindeki Kırgız nüfus iki ülkeyi etnik gruplar arası ilişkilerde daha tutarlı ve temkinli davranmaya sevketmektedir.  Kırgız ve Tacik asıllı pek çok Tacikistan vatandaşının göçmen mülteci olarak bulunduğu Kırgızistan’ın özellikle ekonomik şartlarını zorlamaktadır.  Bu nedenle, Kırgızistan, Tacikistan’daki barış ve istikrara büyük önem vermektedir. Kırgızistan komşusu Çin’i milyarı aşan nüfusu ve tarihi köklere dayanan bir güvensizlik oluşturması nedeniyle en büyük ve yakın tehlike olarak görmekle birlikte, temkinli, mesafeli, ancak giderek gelişen iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmeye özen göstermektedir.  Kırgızistan Çin Halk Cumhuriyeti ile tesis ettiği ve geliştirmeyi planladığı işbirliği mekanizmalarının daha ziyade ekonomik ve ticaret ağırlıklı olmasına önem atfetmekte ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin hassasiyet duyduğu konularda bu ülkeyi rahatsız edecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmaya çalışmaktadır. Öte yandan Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu yakınlaşması bölgede olabilecek çatışma riskini azalttığı ve Kırgızistan’ı bu iki devlet arasında bir taraf tutma mecburiyetiyle yüzyüze bırakmadığı için desteklenmektedir.  Bu çerçevede Şanghay İşbirliği Örgütü bu iki devleti ortak bir platformda buluşturan ve işbirliğini ön plana çıkartan önemli bir mekanizma olması sebebiyle Kırgızistan’dan destek görmektedir. Ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti pazarına açılmak isteyen Batılı uluslararası şirketlerin Kırgızistan’ın demokratikleşme ve serbest piyasa ekonomisine geçiş konusunda yeterince ilerlemesi halinde, Çin Halk Cumhuriyeti’ne yapılacak ticaret ve yatırımlarda serbest bölge olarak kullanmak istedikleri bilinmektedir. ABD’nin Orta Asya Ülkeleri içinde ilişkilerini en çok geliştirmeye önem verdiği ülkelerin başında Kırgızistan gelmektedir.  ABD yardım, kredi ve hibeleri yüksek miktarlarda Kırgızistan’a verilmektedir.  Ayrıca, ABD, Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşların Kırgızistan’a sağladıkları desteği arttırmalarını da teşvik etmektedir.  Ekonomik, askeri, eğitim gibi başlıca konularda kurulan ilişkiler ve işbirliği çerçevesinde Kırgızistan’da kurulu bulunan değişik kurumlar aracılığı ile öğrencilerin ABD’de eğitim görmeleri sağlanmaktadır.  2001 yılında yapılan anlaşma çerçevesinde, başkent Bişkek’e yaklaşık 35 km uzaklıkta bulunan Manas Havaalanı yanında ABD’nin bir askeri üssü bulunmaktadır. Afganistan’ın kuzeyinde bulunan Bağımsız Devletler Topluluğu, 11 Eylül 2001 tarihinden bu yana ilgi odağı haline gelmiştir.  Afganistan’a giden Amerikan askerleri ve yardım konvoyları bu bölgeden geçmektedir ve bu ülkeler arasında, bir dağ ülkesi olan Kırgızistan da ABD için önemli bir noktada bulunmaktadır.  Özbekistan ve Tacikistan’ın yanı sıra 4,5 milyon nüfuslu Kırgızistan, uluslararası teröre karşı yürütülen savaşta ABD’nin yanında olduğunu duyurmuştur.  Afganistan’a doğrudan sınırı olmasa da stratejik açından önemli bir noktada. bulunan Kırgızistan’ın, ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu açıklamasının bir nedeni ise bu ülkenin kökten dincilerle yıllardır başının dertte olmasıdır. Ekonomi ve güvenlik bakımından SSCB zamanında oluşturulan ve bağımsızlıktan sonra da kırılamayan Rusya’ya bağımlılık ve ülkedeki Rus azınlığın mevcudiyeti Rusya Federasyonu’nu Kırgızistan’ın dış ilişkilerinde birinci öncelikli yeri işgal etmesini zorunlu kılmaktadır.  Kırgızistan güvenliğini Rusya ile sıkı bir işbirliğinde görmektedir.  Rusya’nın savunma şemsiyesine sığınmak suretiyle, kısıtlı kaynaklarını askeri harcamalara yöneltmek yerine ekonomik amaçlara tahsis etmeyi tercih etmektedir. Rusya’nın başkent Bişkek yakınlarında bir askeri üssü bulunmaktadır. Kırgızistan İran ile kurmuş olduğu diplomatik ve ekonomik ilişkilerinde İran yönetiminin kökten dinci niteliğinden çekinmesi dolayısıyla temkinli davranmaktadır. Kırgızistan Bakan ve Bakan Yardımcısı düzeyinde KKTC’ye ziyarette bulunan nadir ülkelerdendir.  1993 yılında iki ülke arasında “Kültür Alanında İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır. Kırgızistan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanımıştır.  Güney Kıbrıs’ın Rusya’daki Büyükelçisi Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na güven mektubunu sunmuştur.  Böylelikle Kırgızistan da diğer BDT ülkeleri gibi Rusya’daki Güney Kıbrıs Büyükelçiliği’ne akredite edilmiştir.  Kırgızistan halen Güney Kıbrıs’ta Büyükelçilik açmayı planlamamaktadır. Yukarıda belirtilen ülkeler dışında Japonya, İngiltere, Almanya Federal Cumhuriyeti gibi bazı başka ülkelerle de kayda değer ikili ilişkiler kurmuş durumdadır. Türkiye 16 Aralık 1991 tarihinde Kırgızistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur.  Kırgızistan ile Türkiye arasında bugüne kadar çeşitli alanlarda ilişkilerin ve işbirliğinin esaslarını düzenleyen pek çok anlaşma ve protokol imzalanmıştır.  İki ülke arasındaki ilişkiler her alanda gelişmeye devam etmektedir.  Türkiye-Kırgızistan ilişkileri hakkında ileriki bölümlerde daha ayrıntılı bilgiler verilecektir. 4.3.”İpek Yolu Diplomasisi” Doktrini Kırgız Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Askar Akayev’in “İpek Yolu Diplomasisi” doktrini, küreselleşen dünyada coğrafi sınırlarının çizilmesi olanaksız olan İpek Yolu’ndaki, başta Orta Asya ülkeleri olmak üzere bütün Asya ülkelerinin dünya ile entegrasyonları ve bölge ülkeleri arasında barış ve işbirliğinin tesis edilmesi için, çok yönlü olanaklar sağlayacağını ileri sürmekte ve ülkesinin izleyeceği dış politikanın ana hatlarını çizmektedir. “İpek Yolu Diplomasisi” doktrini, genel anlamıyla, Kırgız Cumhuriyeti’nin dış politikasında küreselleşmeyi bütünüyle benimsediğini, politikanın esasının hoşgörü olduğu gerçeğinden hareketle, hiçbir şeyin karşısında olmadığını, dünyanın kullandığı tüm olanaklardan yararlanmayı ve dünya ile bütünleşmeyi amaçladığını ve özellikle totaliter rejimleri benimsemediğini ifade etmektedir. Tarihi yazgının iradesiyle Kırgızistan topraklarından Büyük İpek Yolu’nun ana arterleri geçmiştir.  Askar Akayev’in doktrininde ifadesini bulan üç bininci yılların arifesinde Büyük İpek Yolu’nun canlandırılması fikri uluslararası platformda büyük bir destek görmekte ve yankı bulmaktadır; çünkü İpek Yolu uzun yıllar boyunca ülkeler ve medeniyetler arasında bağlantı kuran bir köprü rolü üstlenmiştir.

Bugün 13 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
OnUr ÇeLiK aslan_36_36@hotmail.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol